28 Şubat 2011 Pazartesi

PEMBE RÜYA

Buz gibi havanın, bıçak gibi kesen rüzgarın hüküm sürdüğü bir akşamdan herkese Merhabalar, sevgili dostlar....


Bu defa sizlere kızımın değil kız kardeşimin cicilerinden birini tanıtacağım... Geçtiğimiz yıllarda örmüştüm... Fotoğraflamak ise tatile kısmet olmuştu... Şimdi de paylaşama zamanı... Bu tarz süveterlere ne ad veriliyor tam olarak bilmiyorum ama bana "YARASA KOL" örgüleri hatırlattığı için, böyle adlandırıyorum.....


Süveterimize, bel kısmındaki korsajdan 200 ilmek ile başlıyoruz. (ön ve arka toplam ilmek...) 2'li lastik ile yaklaşık olarak 20 cm. örüyoruz.... İlmekleri kapatmadan önce öne sonra da arkaya kola verev şeklini vermek için düz örgü ile üçgen parçalar örüyoruz.


Arka kısma bel genişliğini ayarlamak için bağcık yapıyoruz....


Adından önce önden sonra da arkadan her bir kol için 100'er ilmek çıkararak baklava desenini yerleştiriyoruz...


Ön ve arkadan ördüğümüz kolları omuzda dikerek birleştiriyoruz....


Son olarak kolların omuzdan düşmemesi için sırt ortasıa da bir bağcık ekleyerek süveterimizi tamamlarız....

26 Şubat 2011 Cumartesi

WATERLİLY'DEN YENİ ÖDÜLÜM.....

Blogunu keyifle izlediğim, yazılarını ve paylaşımlarını çok beğendiğim Sevgili blog arkadaşım WATERLİLY beni bu ödüle layık görmüş.... Kendisine çok teşekkür ediyorum......


Arkadaşımın beni ödüle layık gördüğünü, öğlen öğrendim... Öğlenden beri kimlere vereyim diye düşündüm, fakat bir türlü karar veremedim..... Ben de bu güzel ödülü yolu blogumdan geçen, yorumları ile beni onore eden tüm blog arkadaşlarıma hediye ediyorum.....

Ödülünü almak üzere herkesi bloguma bekliyorum.....

24 Şubat 2011 Perşembe

KIZ BEBEKLERE ETEK YELEK TAKIMI

Gözyüzünün yere indiği, yağmurlu bir Trakya gününden herkese Merhabalar,

Bu gün de size, Kızımın Cicilerinden sevgili öğrencim Minel'in annesinin örmüş olduğu bebek etek ve yelek takımını tanıtmak istedim...


Eteğimizde ve yeleğimizde simli pembe ve beyaz ipler kullanılmış....



Yeleğimiz beyaz ip ile belden lastikle arkadan başlanılmış... Ardından arka yaka kesilip iki ön ayrı ayrı örülmüş...


Ardından pembe ve beyaz ile yeleğin kenarlar ve üzeri tığ işi süslenerek tamamlanmış....



Eteğimize gelince...
Eteğimizin üst kısmı şiş ile örüldükten sonra alt kısmı tığ işi ile volanlar verilerek yapılmış.... 
Yapılan bağcık ile süslenerek tamamlanmış...



Öğrencimin annesine bu değerli hediye ve harcadığı emek için teşekkür ediyorum ve buradan sevgilerimi gönderiyorum....

22 Şubat 2011 Salı

HEDİYE PEÇETE HALKALARIM

Merhabalar!


Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir hediye çekilişnde kazandığım ve doğum günümde elime ulaşan peçete halkalarım ile karşınızdayım.....


Beklediğimden çok daha güzel ve gösterişliler... Bayıldım ben bunlara...


Arkadaşıma buradan çok teşekkür ediyorum...

En kısa sürede bunlara uygun peçete ve masa örtüsü alarak, bu güzel paçete halkalarını tamamlamalıyım....

Siz de beğendiniz mi?...


Not: Arkadaşımın blog adresi ve linkine ulaşmak istediğimde olumsuz sonuç alıyorum... Ya benim bilgisayarımda ya da arkadaşımın adresinde sorun var galiba... Bana linkini yorum olarak bırakırsa ben de paylaşmaktan büyük zevk alırım.


19 Şubat 2011 Cumartesi

BANYOMUN CİCİLERİNE KURDELE NAKIŞI HAVLU

Mavi klozet takımımı Banyomun Cicileri adı ile daha önce tanıtmıştım... O klozet takımını tamamlaması için banyoma aynı tonlarda bir de kurdele nakışı havlu yaptım.... Havluma nakış yaparken saten ve ipek kurdeleler kullandım...


Öncelikle deseni saten kumaş üzerine dikiş paylarını da göz önünde bulundurarak çizdim. Deseni Güler Erkan'ın çok eski kalıplarından buldum... Tabii deseni aynen kullanmadım... Dal ve yaprakları dışındaki bölümleri daire çizerek, çiçeklerin konumlarını belirledim... Öncelikle dal ve yaprakları tamamladım... Ardından katlamalı gül tekniği (en sevdiğim tekniktir kendileri...) ile güllerimi yapıp monte ettim


Ardından açık pembe çiçekleri yaptım... Ortadaki güllerin çevresini minik Mayıs gülleri ile hareketlendirdim...Son olarak da sarı ile ebruli pembe çiçeklerin ortalarını ve çevrelerini Fransız düğümü ile tamamladım. Nakışı tamamladıktan sonra havluya monte ettim.


Monte ettikten sonra da çevresini organze dantel ile çerçeveledim.
Ortaya böyle bir çalışma çıktı....
Havlumu el silmekten çok, yaptığım örgü sepet içinde ya da banyo kapısında sergiliyorum...

18 Şubat 2011 Cuma

AHMET ÜMİT - KAVİM

Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş... MOR GABRİEL...
Ahmet Ümit böyle başlıyor, Başkomiser Nevzat'ı konuşturduğu kitabına....Ardından Başkomiser Nevzat, yardımcısı Komiser Ali ve Kriminolog Zeynep de olayı çözmek için hemen harekete geçiyorlar.


Yazarımız olayları çözerken okurlara tarih dersi vermeyi de ihmal etmiyor... Bir an kendimi "DA VİNCİ ŞİFRESİ" okur gibi hisseyorum. Tarihi bilgilerin ışığında bir taraftan da korkunç cinayetler dizisinin nedenini ve katili arıyorlar....


 Hıristiyanlık, Süryanîlik, Arap Alevîliği gibi dinî konuların da rol oynadığı, İstanbul’dan Mardin’e uzanan, devletin derinliklerinde kurulmuş yanlış düzene çarpıp geri tepen ilginç bir soruşturma bu. Ve.. araştırma sırasında karşılaşılan çarpıcı bir o kadar da yakıcı gerçekler... Geçmişe yapılan göndermeler....


Grange ve polisiye- gerilim okumayı sevdiğimi paylaşmıştım daha önce... Ama hamileliğimin başından beri zaten beni zorlayan bulantılarıma bir de cinayetleri katmamak için okumaya ara vermiştim....Polisiye gerilim tarzına geri dönüş için bu kitap benim için iyi bir başlangıç oldu.....


Konu, mekan ve karakter seçimlerine tam not verdim.... Ama Başkomiser Nevzat'ın benim okuduğum kadarıyla çözemediği tek dava olan karısı ve kızının ölümünü ne zaman çözümlendireceğini de merak etmeden geçemedim...


Sonuç olarak kitabı beğendim.... Ve Ahmet Ümit'in "İstanbul Hatırası" romanını bitirmek üzereyim şuan. Sağ olsunlar Kardeşim Ahmet ve eşi Filiz tatilde ziyaretimize gelirken yanlarında getirmişler, okumam için de bana bıraktılar.... Çok yakında "İSTANBUL HATIRASI" ile ilgili düşüncelerimi ve düşüncelerinizi paylaşmak üzere...

HAYIRLI CUMALAR....

17 Şubat 2011 Perşembe

DOĞUM GÜNÜM...

Bundan 30 yıl önce soğuk, karlı bir Eskişehir sabahına uyanmış annem, beklenen misafirin geleceğini müjdeleyen sancılarla.....
Ve sancıların sonlanıp, bebek ağlayışının başladığı yerde başlamış yaşamım.....


Annemin 30 yıl önce kucağına aldığı kundakta çığlık çığlığa ağlayan bebek, şimdi kendi bebeğinin gözünün içine bakan bir anne şimdi....

Tıpkı annesi gibi... fotoğraflarda görünen kıyafetler ise 1. yaş günümde annemin ve teyzelerimin el emekleri, göz nurları ile yapılmış hediyelerim.....


Kırmızı pançom.....


Pembe Jilem....(gül kurusu demek daha doğru olur aslında) Ortanca teyzeciğimin el emeği...


Pembe şalım... (saçaklarından bazılarını küçükken oyuncak bebeğime saç yapmak için kesip, bebeğin başına iğne ile tutturmuştum...) Küçük teyzeciğimin el emeği...


Annemin hatıra için sakladığı, 1. yaş günümde aldığım hediyeler, şimdi kızımın kendilerini kullanacağı günü bekliyorlar...

15 Şubat 2011 Salı

KIRMIZI - BEYAZ

Merhabalar sevgili dostlar, güzel geçen Mevlid kandili ve Sevgililer gününün sabahından herkese kucak dolusu sevgiler.....
Yine bir bebek yeleği ile karşınızdayım.... Daha önce de söylediğim gibi bebeğim için fazlaca yelek örmüştüm... Bir de buna hediye gelenler eklenince kocaman bir yelek yığını bulunmakta evde... Allah'tan Kızımın yeleklerini paylaşabileceği arkadaşları var, hediyeleşerek yoğaltıyoruz yeleklerimizi.....


Bu yeleğimizin diğerlerinden farkı, yapılışını anlattığım diğer yeleklerin aksine yakadan ya da aşağıdan değil de eninden aşlanıyor ve örülüyor olması..... Yeleğimize ve patiklerimize toplam 100 gram ip ve 4 düğme kullanıldı....Renklendirmek için de çok az kırmızı ip...  Yeleğimizi örerken kahve çekirdeği örneği kullanıldı... Yeleğimize 83 ilmek ve haroşa ile başlandı.... Kahve çekirdekleri için kullanılan 3 düz ilmeğin arasına 4 ilmek ters örgü yapıldı...Alt kısım ve üst kısım için 8'er haroşa örülerek desen kuruldu...

Kol ayrımına kadar ön örüldü, kol ayrımına gelindiğinde kol altı ve üstü ayrı ayrı örülerek, kol için gerekli açıklık sağlandığında ilmekler yine birleştirilerek arka yine bütün halde örüldü... Diğer kol ve ön için de aynı işlemler yapıldı.....


Yeleği beyaz ile örümü tamlandıktan sonra kırmız ip ve düğmelerle hareketlendirildi...


Sonra kalan iple, yine kahve çekirdeği kullanılarak klasik patik örme yöntemi ile patikler örüldü ve kırmız ile hareketlendirildi....

Böylece yeleğimiz giyilmeye hazır oldu....

11 Şubat 2011 Cuma

SANA BİR DENİZ MASALI ANLATACAĞIM...


Sana bir deniz masalı anlatacağım kızım....


Biraz mavi, biraz beyaz.......


Biraz dalgalı, biraz durgun....


Biraz yosunlu, biraz hüzünlü...


Sana bir deniz masalı anlatacağım kızım... Ben sana onları anlatırken bir bir girecek masalına deniz canlıları... İlkin deniz atı "Toto" ile tanışacaksın... Seni alacak sırtına, tanıtacak seni deniz alemine, deniz alemini de sana.... 


Yumurtalarını bırakmak üzere Turkuvaz kıyılara doğru yüzen Caretta ile selamlaşacaksın sonra...
O da anlatacak sana tuz kokulu masalını, denize ulaşan minik yavrularını....


Pembe ahtopot kucaklayacak seni pembe kollarıyla....


Yaramaz yavrusunu aramakda olan deniz anası ile tanışacak, ona yavrusunun yerini fısıldayacaksın....


Balıklara onları avlamak üzere salınan oltalardan sakınmalarını söyleyecek, deniz yıldınızıyla el sıkışacaksın...


Yüreğini açar gibi açacak kabuğunu sana yosunların dibinde saklanan pembe istiridye... Sana verdiği inciyi kutsal bir emanet gibi saklayacaksın minik avuçlarında...


En sonunda Toto, bana getirecek seni...Kollarımda uyanacaksın mavi rüyandan...Denizin serinliğine inat sıcacık... Dua edeceğim sana anne yüreğimle..... Tüm hayatın rüyaların gibi olsun diye...


Sana bir deniz masalı anlatacağım kızım....
Sen iyileştiğinde....

6 Şubat 2011 Pazar

SEVGİLİLER GÜNÜ ÇEKİLİŞİ SONUCU

10 gün süren hastanede yatış süresinden sonra tekrar Merhabalar, sevgili dostlar......Sevgililer günü için düzenlemiş olduğumuz hediye çekilişi sonuçlandı.... Kura sonucu aşağıdaki arkadaşlarımız kitabımızı kazanmaya hak kazanmışlardır...

  1. Gizemli Tosbağa
  2. Pınarla Başbaşa
  3. Çılgın Eltiler
  4. Zeynep78
  5. Sema
Sonuçları yazıp hastane çantlarımı boşaltmak için huzurlarınızdan ayrılıyorum.... Kazanan arkadaşlar bana ulaşırlarsa hediyelerini en kısa sürede kargoya vereceğim.....Keyifli okumalar, şiirli günler...

MUTLU HAFTA SONLARI...